İçimizdeki Mavi

Selammmm(asla olamayacak olan dostlarım). Ergenlik part bilmem kaç. İyi okumallaar:)) İstediğiniz şarkı olur vallahi sakin olsun yeterli.

 Tamam, başlıyoruz.

  Tek bir yıldız bile göremediğim gökyüzüne baktım bir süre. Belki hiçbir zaman bu kadar fazla olmayan cesaretim fazlalaşıyordu, baktıkça kendimi buluyordum sanki. Yeni hayaller, söylenmeyen sözler, asla gerçekleşmeyecek umutlar… Kim bilir kaç insanın içinde umutlarını barındıran kocaman bir ekran vardı önümde. O kadar  kusursuz ki baktıkça güzelleşiyor, tüm yıldızlara sahip olmak istiyordum. Her şeyden soyutlanmış hissetim. Geleceğin bize neler sunacağını bilmediğimiz, her seferinde karşımıza değişik duyguları çıkartan bilinmezliklerle dolu bir yaşam. Hayallere bağlandığımız ama bir yandan yaşamayı unutmamamız gereken bir yaşam:) Hayalim her şeyin güzel olması ama her şey nasıl güzel olur ki? Bilmiyorum. Bilmeden kaç insan kırdık acaba, kaç insanın gülüşünün sebebi olduk, ne kadar sevdik, ne kadar sevildik, ne kadar çabaladık, ne kadar üzüldük,  ne kadar mutlu olduk, ne kadar yaşadık? Nasıl yansıttık karakterimizi? Bakıpta aklınıza gelmeyen şey yok cidden. Güneşin doğuşuyla umutlarım doğarken, yıldızın kaymasıyla dilek tutarken, yağmurlu havanın kokusunu içime çekerken, açan çiçekle etrafım güzelleşirken, rüzgarlarla beraber eserken daha da önemlisi gülerken daha çok sevdim ben burayı.

Pozitif ve musmutlu günler dilerim:)

İçime sinen yazılardan oldu buda ;)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Altın Gibi Parla!

Anlamsız