Özgünlük

 Bunlar benim doğrularım. İyi okumalar dostlarım ;)

  Zaman geçiyor, bedenimizle beraber fikirlerimizde olgunlaşıyor. Bazı şeylerin farkına varıyoruz. Göz yumulan haksızlıklar daha da batıyor gözümüze çünkü biz o küçük çocuk değiliz artık. Belki ruhumuz çocuktur ama engelleyebilir miyiz bedenimizi? Bedende bitmiyor aslında hiçbir şey. Sizin o insana nasıl baktığınızla alakalı çünkü nasıl bakarsanız öyle görürsünüz aslında. Eskiden çok ağır gelen olayların ne kadar anlamsız olduğunu görüyoruz belki. Kendimizle gurur duyuyoruzdur, kim bilir? Aslında kısa ve öz. Herkes kendine yakışanı yapıyor. Eğer siz karşınızdakini üzmeye göz yumuyorsanız ondan gelen üzüntüyü kabullenmelisiniz. Ne yaşadı, ne yaşıyor bilemezsiniz. Belki o hala üzüldüğü an için kırgındır içinde. Bir insanı severken karşılık beklemeden sevmeliyiz belki de. Siz ne kadar güzel severseniz karşıdaki o kadar görür sevginizi. Ne kadar çirkinleşirseniz o zaman uzaklaşır sizden. Sevmekle başlıyor. Tüm duygularımız. Bu kadar ince düşünüyorsunuz belki ama çoğu insan bundan yoksun. Düşünen herkes insan olabilir ama insan olan herkes düşünemiyor demiş felsefik yazarımız:) Kendi doğru bulduğunuz yoldan gittikçe bu insanların pekte önemi kalmıyor aslında. Bu da bu kadarlık olsun:)

 'Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.'
-Mevlana

<3

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Altın Gibi Parla!

Anlamsız

İçimizdeki Mavi